Geleneksel inanca göre, Roma M.Ö. 753’te kurulmuştu. Ancak bu tarih tamamıyla mitolojik bir tarihtir. M.Ö. 1 yüzyılda yaşamış olan Romalı yazarlardan Varro, consul (konsül) listelerini temel alarak Roma’nın kuruluş tarihini M.Ö. 753 olarak önerdi ve o zamandan itibaren bu tarih Roma’nın geleneksel kuruluş tarihi olarak kabul edildi. Fakat, gerçekte bu tarih tartışmaya açık olup gerçeği yansıtmamaktadır. Roma’nın kuruluş efsanesi, Romalı ozan Vergilius’un -Roma’nın ulusal destanı sayılan- Aeneas destanında anlatılır.
/GettyImages-819599340-f9e664c66ee1463893b981b5833f933c.jpg?resize=511%2C288&ssl=1)
İç içe geçmiş efsanelere göre, Troia’nın yakılıp yıkılması sırasında Troialı prens Aineias (Aeneas), oğlu Askanios ve babası Ankises’i yanına alıp Troia’dan kaçmış ve Orta İtalya’daki Latium’a gidip yerleşmiştir. Bu arada Aineias’ın oğlu Askanios, Latium’da Alba Longa kentini kurmuştur. Efsaneye göre uzun yıllar Askanios’un soyundan gelenler Alba Longa’da hüküm sümüşlerdi. Günlerden bir gün, burada hüküm süren krallardan Numitor, kardeşi Amulius tarafından tahttan indirildi. Amulius tahta geçer geçmez, ileride sorun yaratmaması için, Numitor’un çocuklarını öldürttü, kızı Rhea Silvia‘yı da Vesta Tapınağı’na Rahibe yaptı. Böylece Rhea, evlenemeyecek ve çocuk sahibi olamayacaktı; bir anlamda müstakbel varislerin önü kesilmiş oluyordu. Bir Vesta rahibesinin hamile kalmasının cezası ölümdü. Ancak, Rhea Silvia’nın, Savaş Tanrısı Mars’tan ikiz oğulları oldu; adlarını Romulus ve Remus koydular. Amulius hemen harekete geçerek Rhea Silvia’yı Tiber Nehri’ne attı ve ikizleri de bir sepet içine koyarak Tiber Nehri’nin sularına bıraktı. Ancak bir süre sonra sepet bir incir ağacının dallarına takılıp kıyıya sürüklendi. İkizler, onları bulan dişi bir kurt tarafından emzirildiler, daha sonra da bir çoban tarafından büyütüldüler. Her ikisi delikanlılık çağına gelince Amulius’u öldürüp dedeleri Numitor’u tekrar Alba Longa tahtına çıkarttılar. Bu arada sepet içinde kıyıya sürüklendikleri yerde yeni bir kent kurmaya karar verdiler. Kehanet uyarınca kenti Palatinus Tepesi’nde kuracaklardı. Romulus bir çift beyaz sığırın (biri öküz, diğeri boğa) koşulduğu sabanla kentin sınırını çizmeye koyulmuştu ki kardeşi Remus sabanın izinin üzerinden atlayınca anlık öfkeye kapılan Romulus, onu öldürdü. Romulus yeni kurulan kenti nüfuslandırmak için haydutlar, kaçaklar ve suçlu erkekleri toplayarak kente getirdi; daha sonra, komşu Sabinleri bir ziyafete katılmaya ikna etti ve bu ziyafet sırasında Romalılar Sabinlerin kadınlarını zorla kaçırarak kendilerine eş yaptılar; böylece yeni kurulan kentte bir toplum yaratıldı. Geleneğe göre Roma, bir ara hem Roma hem de Sabin kralları tarafından yönetilmişti.
Kaynakça : http://www.tarihtensayfalar.com