Neron ve Sanat
Tarihi kaynaklardan da anlaşılacağı üzere Neron müzik aletleri çalmayı seven, gladyatör düellolarına katılan ve tiyatrolarda yer almayı seven, vaktinin çoğunu artistlerle geçiren biriydi. Fakat kendisi bir imparator olmasından ötürü gladyatör düellolarını hep kazanıyordu ve tiyatrolarda oynaması halk tarafından çok büyük tepkiler alıyordu. Çünkü o dönemin tiyatro oyuncuları kölelerden dahi daha alt tabakada görülüyordu. Elinde bulunan gücü kullanmak, reformlar yapmak, halkın yararına çalışmak yerine böyle “bayağı” ve hoş görülmeyen şeyler nedeniyle halk içten içe Neron’a karşı nefret duyuyordu ve yavaş yavaş Neron’un suyu ısınıyordu.
Alevler İçinde Roma
Roma’da geçmişte büyük bir yangın çıktığını gerek deyimlerden gerek şarkılardan duymuş olmalıyız. Çoğu insan Roma’yı Neron’un yaktığını sanmaktadır. Hatta bir rivayete göre de Neron yangın akşamı bir kuleye çıkmış, üstüne bir aktör elbisesi giymiş ve alevlere karşı, elinde liriyle birlikte bir şiiri okurmuş. Kimi rivayete göre de Neron aşk acısı çektiği için bütün Roma’yı yakmıştır. Bunlara benzer daha birçok rivayet daha bulunsa da bunlar tamamen yanlıştır. Ne bütün Roma yanmıştır, ne de yangın aylarca sürmüştür. Tarihi kaynaklara göre Romanın yüzde onu yanmakla beraber yangın sadece bir hafta sürmüştür.
Yangını neyin başlattığı hala tam olarak bilinmemekte fakat iki yaygın görüş vardır; o dönemde Hristiyanlar arasında Roma’nın yanacağı ve bu yangının ardından Roma’nın külleri üzerinden Hristiyanlığın yükseleceği inanışı yaygındı ve bu amaçla din adamlarının kenti yaktığı bu görüşlerden biridir. Bir diğer görüş ise genelde ahşap ve yüksek evlere sahip olan şehirde yemekleri pişirmek için açık ateş kullanılıyordu yani yangın çıkması an meselesiydi. Yangın hakkında emin olduğumuz şeylerden biri ise yangını Neron’nun başlatmadığıdır. Çünkü kendisi yangının olduğu zaman diliminde şehirden 54 kilometre uzaklıktaki evinde tatil yapıyordu ve haberi alır almaz şehre dönüp yangın söndürme çalışmalarına başlamıştı. Ne var ki insanlar Roma’yı bizzat imparatorun aşkından ötürü yakmasını daha dramatik ve romantik bulduğundan ötürü bu düşünce genel bir inanış haline gelmiştir.
İsyanlar, İntiharı ve “Qualis Artifex Pereo”
Roma’da büyük bir yangının patlak vermesi ve Neron’nun halk tarafından sevilmemesi beraberinde bazı eyaletlerde isyanları ortaya çıkarmıştı. İsyanlar o kadar büyümüştü ki artık Neron suikasta uğrama korkusundan ötürü daha güvenilir eyaletlere gitmeye karar vermişti. Fakat yolda artık askerlerine dahi güvenemeyeceğini fark ettiği için Roma’ya geri dönmüştü. Etrafında ki askerler Neron’a “Ölmek o kadar kötü bir şey mi?” şeklinde atıflarda bulunarak intihar etmesi gerektiğini ima ediyorlardı. Tam bir paranoya halinde olan Neron saraya döndüğünde bütün muhafızların sarayı terk ettiğini görür ve sarayda sağa sola “Ne dostunuz ne de düşmanınız değil miyim ben?” şeklinde bağırıp ağlayarak birilerinin kendisi öldürmesini ister, kimseleri bulamayınca sarayı terk eder.
Sarayı terk eden Nero, eskiden azat ettiği bir kölesinin villasına sığınmaya karar verir. Burada kaldığı sıralarda bir elçiden haber gelir ve habere göre kendisi Roma senatosu tarafından halk düşmanı seçilmiş ve forumda öldürülene kadar dövülme cezasına çarptırılmıştır. Artık atlı ve zırhlı birlikler tarafından peşine düşülmüştür ve nerede olduğu biliniyordur. Bunun üzerine intihar etmeye karar veren Neron intihar etmeyi başaramamıştır fakat atlı seslerini duyunca hemen azat ettiği kölesine intihar etmesine yardımcı olmasını istemiştir. Kölesi onu boğazından bıçaklamıştır ve son sözü “qualis artifex pereo” olmuştur. Bu söz “Benimle birlikte ne kadar da büyük bir sanatçı ölüyor” manasına gelmektedir ve bu sözden de anlaşılacağı üzere kendisinin büyük bir sanatçı olduğunu sanmaktadır. Neron 9 Haziran 68 tarihinde ölür ve köklerinde Julius Cesar, Augustus gibi büyük tarihi kişilerinde bulunduğu Julio-Claudian Hanedanlığı son bulur.
Kaynakça : http://www.tarihtensayfalar.com