AZİZ SANCAR KİMDİR?
Aziz Sancar, 1946 yılında Savur-Mardin’de dünyaya gelen Sancar, okuma yazma bilmeyen anne ve babadan doğan sekiz çocuğun yedincisidir.Türk hekim akademisyen, biyokimyager, moleküler biyolog ve bilim insanıdır.
1997 yılından beri Amerika Birleşik Devletleri‘nde Kuzey Karolina Üniversitesi, Chapel Hill Sarah Graham Kenan Biyokimya ve Biyofizik Programı’nda görevli Prof. Sancar, son 20 yıldır DNA onarımının pek çok parçasının tanımlanmasında kullanılan biyokimyasal yaklaşımlara yaptığı öncülükle tanınıyor. Mehmet Özdoğan ile birlikte ABD Ulusal Bilimler Akademisi’ne seçilen ilk Amerikalı Türk olarak tanınır. Hücrelerin hasar gören DNA’ları nasıl onardığını ve genetik bilgisini koruduğunu haritalandıran araştırmaları sayesinde 2015 Nobel Kimya Ödülü’nü kazanmıştır.
Aziz Sancar’ın geliştirip ismini koyduğu “maxicell” tekniği ile buluşunu yapıp ismini koyduğu “excinuclease/excision nuclease” enzimi terimleri Oxford Biyokimya ve Moleküler Biyoloji Sözlüğü’ne girmiştir.
Hayatı
1946’da Mardin’in Savur ilçesinde, orta gelirli çiftçi ailesinin sekiz çocuğundan yedincisi olarak dünyaya geldi. HDP’den milletvekili olan akrabası Mithat Sancar’ın ifadesine göre, Aziz Sancar’ın ana dili Arapçadır ve aile içinde Arapça konuşulur. Aziz Sancar ise, anne ve babayla Arapça konuşulduğunu ama kardeşler arası Türkçe konuşulduğunu belirtmektedir. Sancar, verdiği her röportajda Arap olarak gösterilmekten rahatsız olduğunu ve Türk olduğunu vurgular. Ağabeyi Tahir Sancar’ın ifadesine göre, ailesi Oğuz Türkleri’nin Hasi kolundan olup Horasan’dan Mardin’e göç etmiştir. Aziz Sancar, ilk ve orta eğitimini Mardin’de tamamladı. Lise yıllarında futbolla ilgilendi, ancak son sınıfta futbolcu olmaktan vazgeçerek yüksek öğrenimine devam etmek üzere İstanbul’a gitti.
1963 yılında girdiği İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’den 1969 yılında birincilikle mezun oldu. İki yıl Savur’da bir sağlık ocağında hekimlik yaptıktan sonra bir NATO-TÜBİTAK bursu ile önce Johns Hopkins Üniversitesi, ardından Dallas Teksas Üniversitesi’ne gitti. Dallas’ta üniversitenin moleküler biyoloji programına ve Caude Rupert’ın laboratuvarına katıldı. Bu laboratuvarda Sancar, danışmanı Claud Rupert ile fotoliyaz olarak adlandırılan bir geni klonlamış ve genetik mühendisliği ile bakterilerde çok yüksek oranlarda çoğaltmıştır.[12] Bu genin kodladığı enzim, ultraviyole ışıkları ile zarar görmüş DNA’nın onarımını yapmaktaydı. Bu buluş Dr. Sancar’ın önce yüksek lisans, ardından doktora derecesi (1977) almasını sağladı.
Sancar, 1977-1982 yılları arasında Yale Üniversitesi’nin tıp fakültesinde çalıştı. Bu dönemde fotoliyaz enzimi çalışmalarına ara verip nükleotid kesim onarımı araştırmaları başladı. DNA onarımı dalında doçentlik tezini tamamladı. 1997 yılından itibaren araştırmalarını biyokimya ve biyofizik alanında yaptığı çalışmalarla tanınan Amerika Birleşik Devletleri North Carolina-Chapel Hill’de North Carolina Üniversitesi biyokimya ve biyofizik bölümünde sürdürmektedir.
DNA onarımı, hücre dizilimi, kanser tedavisi ve biyolojik saat üzerinde çalışmalarını sürdüren Sancar, 415 bilimsel makale ve 33 kitap yayınladı. Sancar, kanser tedavisinde sirkadiyen saat kullanımıyla ödüller aldı. 2001 yılında Amerikan Kimya Cemiyeti tarafından verilen Kuzey Carolina Seçkin Kimyager Ödülü’nü almaya hak kazanan Sancar, 2005 yılında bilim dünyasının en prestijli üyelikleri arasında yer alan[16] ABD Ulusal Bilimler Akademisi’ne seçilerek bu akademiye seçilen ilk Amerikalı Türk oldu. Bu ödülü aldıktan sonra, ABD’de okuyan Türk öğrencilerine yardım etmek ve Türk-Amerikan ilişkilerini geliştirmek amacıyla eşiyle birlikte Aziz&Gwen Sancar Vakfı’nı kurarak ABD’nin Kuzey Carolina eyaletinde “Carolina Türk Evi” isimli bir öğrenci misafirhanesi açtı. 2006 yılında Türkiye Bilimler Akademisi’ne aslî üye olarak seçildi.
Sancar, DNA’nın onarılması ile ilgili yaptığı çalışmalardan dolayı Amerikalı Paul Modrich ve İsveçli Tomas Lindahl ile birlikte 2015 Nobel Kimya Ödülü’ne layık görüldü. Bu üç araştırmacı, 30 yıldan uzun süre birbirlerinden bağımsız olarak ve büyük oranda bakteri hücrelerinde çalışmaktadır. Sancar nükleotid kesim onarımı alanında buluşlar yapmış, Tomas Lindahl ve Paul Modrich ise diğer DNA onarımı mekanizmaları olan bazı kesim onarımı ve yanlış eşleşme onarımını keşfetmişlerdir. Aydınlattıkları temel mekanizmalar daha sonra insanlar dahil olmak üzere kompleks organizmalarda da gösterilmiştir. Örneğin, nükleotid kesim onarımı bozuklukları ile deri kanserleri arasında doğrudan nedensel ilişki bulunmuştur. Sancar’a, İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi tarafından verilen Nobel Kimya Ödülü Alfred Nobel’in ölüm yıldönümü olan 10 Aralık’ta düzenlenen törende verildi.[18] Ödül, İsveç Kralı XVI. Carl Gustaf tarafından takdim edildi. Sancar “Beni ödüle götüren, Atatürk’ün ve Türkiye Cumhuriyeti’nin yaptığı eğitim devrimidir. Dolayısıyla bu ödülün sahibi, Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil eden Anıtkabir Müzesi’dir.” diyerek Nobel Ödülü ile madalya ve sertifikasını Anıtkabir’e teslim etmiştir. Ödül, Anıtkabir’deki Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi’nde kendisine ayrılan özel alanda sergilenmektedir.
Sancar, yaptığı bir açıklamada 5 TL üzerindeki DNA sarmalının hatalı olduğunu bunu Merkez bankasına ilettiğini ancak uyarılarına rağmen bunun düzeltilmediğini söyledi.
Ayrıca Aziz Sancar’ın ismi Türkiye Milli Eğitim Bakanlığı tarafından İstanbul’da 2018 yılında proje okulu olarak açılan Aziz Sancar Anadolu Lisesi’ne verilmiştir.
2019 yılında Aziz Sancar, Ahmet Davutoğlu’nun ricası üzerine katıldığı ve 4 senedir yürüttüğü İstanbul Şehir Üniversitesi ‘nin Mütevelli Heyeti üyeliğinden istifa ettiğini duyurdu.
Sancar şu anda, North Carolina Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Sarah Graham Kenan Biyokimya ve Biyofizik Profesörü ve UNC Lineberger Kapsamlı Kanser Merkezi’nin bir üyesidir. Türk kültürünü tanıtmak ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Türk öğrencileri desteklemek için kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan Aziz & Gwen Sancar Vakfı‘nın kurucu ortağıdır
Özel yaşamı
Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri vatandaşıdır. Biyokimya profesörü Gwen Boles Sancar ile evlidir.
Ödülleri ve başarıları
DNA onarımı konusundaki mekanik çalışmaları için Tomas Lindahl ve Paul L.Modrich ile birlikte 2015 Nobel Kimya Ödülü’ne layık görüldü. Sancar Nobel ödülü alan ikinci Türkiye vatandaşı.
Aziz Sancar , Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nı başlatmasının 97. yıldönümü olan 19 Mayıs 2016’da düzenlenen cumhurbaşkanlığı töreniyle, orijinal Nobel Ödülü altın madalyasını ve sertifikasını Mustafa Kemal Atatürk’ün türbesine bağışladı. Nobel madalyası ve sertifikasının bir kopyasını İstanbul Üniversitesi’ne teslim etti ve buradan da doktorasını kazandı.
- 1984 Başkanlık Genç Araştırmacı Ödülü, Ulusal Bilim Vakfı
- 1990, American Society for Photobiology Research Award
- 1995, Associate Fellow, Third World Academy of Sciences
- 1995, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu, Temel Bilim Ödülü
- 2004, Amerikan Sanat ve Bilim Akademisi Üyesi
- 2005, Ulusal Bilimler Akademisi Üyesi, ABD
- 2006, Türkiye Bilimler Akademisi Üyesi
- 2007, Türkiye Koç Vakfı Vehbi Koç Ödülü
- 2009, Texas Üniversitesi, Dallas Distinguished Alumni Award
- 2015, Biyomedikal Bilimde Vallee Ödülü, Amerikan Biyokimya ve Moleküler Biyoloji Derneği
- 2015, Kimyada Nobel Ödülü
Sirkadiyen saat üzerine araştırma
Sancar ve araştırma ekibi, Period ve Cryptochrome adlı iki genin, tüm insan hücrelerinin sirkadiyen saatlerini uygun ritimde tuttuğunu, onları günün 24 saati ve mevsimlerle senkronize ettiğini keşfetti.Bulguları 16 Eylül 2014’te Genes and Development dergisinde yayınlandı. Sancar’ın araştırması, insanlardaki Sirkadiyen saatlerin işleyişinin tam olarak anlaşılmasını sağladı ve bu, çok çeşitli farklı hastalıkları ve rahatsızlıkları tedavi etmek için kullanılabilir.
Kaynakça: https://www.haberler.com