15 Ağustos 1769’da Korsika adasının Ajaccio kentinde doğdu.
Ana dili Korsikaca idi. Doğduğu zaman adı, “Napoleon di Buonaparte” idi, 1796’da soyadını Fransızlaştırarak “Napoléon de Bonaparte” yapmıştır.Avukat Carlo Buonaparti ile Maria Letizia Ramolino çiftinin 8 çocuğundan ikincisi idi. Annesinin sert disiplini altında yetiştirildi.
Babası, Cenova Cumhuriyeti’nin bir parçası olan Korsika’nın 1768’de Fransa yönetimine girmesinden sonra Fransız sarayının hizmetine girmiş ve Bounaparte ailesi Fransızlar tarafından 1771’de soylu ilan edilmişti.Ailesi zengin değildi ancak babasının bağlantıları sayesinde Napolyon ve kardeşleri, Fransa’ya gitme ve burslu okumak imkanı elde etti.
Napolyon, 1779 yılında ağabeyi Joseph ile birlikte eğitim için Fransa’ya gönderildi. Autun’da bir kolejde Fransızca öğrenmeye başladı ve aynı yıl Brienne’daki askeri okula girdi. Matematikteki başarısı sayesinde 1784’te Parisien École Royale Militaire (Paris Kraliyet Askeri Okulu) adlı askeri akademiye kabul edildi. Matematik ve geometriye olan ilgisini daha iyi değerlendirebilmek için topçu sınıfını tercih etti. Okul sırasında babasının ölümü ile geliri azalan Napolyon, iki yıllık okulu bir yılda bitirdi.
1785 yılının Nisan ayında Valence’daki topçu alayına üsteğmen rütbesiyle katıldı. Askerlik yaşamının ilk sekiz yılında sık sık uzun süreli izin alarak memleketi Korsika’ya gitti. Korsika’nın Fransa’ya karşı bağımsızlık mücadelesinin lideri Pasquale Paoli Fransız Devrimi sırasında adaya dönüp bağımsızlık mücadelesini yeniden canlandırmıştı.
Ateşli bir Korsika milliyetçisi olan Napolyon, “Milliyetçi” , “Kralcı” ve “Devrimci” kimliklerinin arasında kaldı. Sonunda Jakobenleri destekleme kararı aldı. Fransa’ya karşı bağımsızlık mücadelesine girişen Korsikalı milliyetçilere karşı Jakoben örgütlenmesinde çalıştı. 1793’te Pasquale Paoli tarafından Korsika’dan sürüldü; ailesiyle birlikte Fransa’ya kaçtı. Ailesini La Valette’ye yerleştirdikten sonra alayına katıldı.
Toulon Kuşatması
1793 yılında Fransa neredeyse bütün Avrupa ile savaş halindeydi. Temmuz ayında Fransa’nın güney şehirlerinde ihtilalci hükümete karşı ayaklanmalar çıkmış; stratejik bir deniz üssü olan Toulon şehri karşı devrimciler tarafından İngiliz-İspanyol istilacılara teslim edilmişti. Napolyon, Toulon kuşatmasına bir topçu subayı olarak katıldı. Liman, Fransız ihtilalci ordusu tarafından 19 Aralık 1793’te geri alındı. Napolyon, kalçasına saplanan bir şarapnelle yaralandığı bu kuşatmada sergilediği liderlik özellikleri ile dikkat çekti; Maximilien Robespierre tarafından tuğgeneralliğe yükseltildi ve Fransa ordusunun İtalya kanadının Topçu kuvvetlerinin başına geçirildi.
Terör Döneminin Sonu
Fransa’da Kamu Selamet Komitesi Başkanı Robespierre idaresindeki Terör Dönemi Temmuz 1794 yılının Temmuz ayında sona erdi ve Robespierre kardeşler idam edildi. Napolyon, Augustin Robespierre ile ilişkisi nedeniyle yeni yönetim tarafından şüpheli görüldü ve tutuklandı. Kısa bir süre Antibes Kalesi’nde tutuklu kaldıktan sonra serbest kaldı.
Ününü kurtarmak ve yeniden gözde bir komutan olmak isteyen Napolyon, Osmanlı Devleti’nin İstanbul’da topçu yetiştirmek için açtığı Mühendishane adlı okulda çalışmak üzere Fransa’dan uzmanlar istemesi üzerine Türkiye’ye gitmek için ihtilal hükümetine bir mektupla başvurdu ancak bu talebi kabul edilmedi ve tekrar Fransız ordusundaki görevine döndü.
Nisan 1795’te Marsilya’nın zengin bir tüccar ailesinin kızı olan Désirée Eugénie Clary ile nişanlandı.
Direktuvarlık Dönemi ve 5 Ekim Sokak Çatışmaları
Bu arada Fransa’da yeni bir anayasa kabul edilmiş ve ülke beş kişilik direktuvar tarafından idare edilmeye başlamıştı. Paris’te krallık yanlısı binlerce kişi protesto için sokağa inince Napolyon’u Toulon Kuşatması’ndan tanıyan Direktuvar üyesi Paul Barras ona göstericileri bastırmasını emretti. 5 Ekim 1795’te binaların üzerine toplar yerleştirtip kalabalığın üzerine ateş ettiren Napolyon, ayaklanmayı bastırdı. Bu başarısı sayesinde İç Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’na getirildi; rütbesi tümgeneralliğe yükseldi.
Josephine de Beauharnais İle Evliliği
5 Ekim’deki sokak çatışmalarından sonra tüm Parislilerden silahlarını teslim etmeleri istenmişti. Napolyon, terör döneminde idam edilmiş kocası Alexander de Beauharnais’in kılıcını saklaması için oğluna izin vermesine teşekkür bahanesiyle kendisini ziyarete gelen Josephine de Beauharnais’e aşık oldu. Nişanlısından ayrıldı. 9 Mart 1796’da Josephine ile evlendi.
İtalya Seferi
Devam etmekte olan Fransız Devrim Savaşları’nın İtalya cephesinde görevlendirilen Napolyon, Alpler ordusunun başkomutanlığına getirilerek düğününden iki gün sonra Paris’ten ayrıldı. Fransa Cumhuriyeti’ne karşı Avusturya, Prusya, İngiltere, Sardinya-Piyemonte Krallığı tarafından oluşturulan I. Koalisyon güçlerine karşı savaşacaktı. Yanında sekreteri Andoche Junot ve yaverliğini yapan kardeşi Louis Bonaparte ile birlikte yola çıktı ve ordu karargahının bulunduğu Nice’e 27 Mart’ta ulaştı.Napolyon, yetersiz donatılmış orduyu kısa sürede savaşabilecek duruma getirdi ve 12 Nisan 1796’da Alpler’i aşarak Kuzey İtalya’ya saldırıya geçti.
28 Nisan’da Sardinya-Piyemonte Krallığı Cherasco Ateşkesi ile savaştan çekildi. 15 Mayıs 1796’da Napolyon’un ordusu Milano’ya girdi. Avusturya ordularını art arda yenilgiye uğrattıktan sonra Ocak 1797’de İtalya’daki Avusturya askeri varlığını püskürterek Viyana üzerine yürüdü. Ön-barış anlaşması 18 Nisan’da Leoben’de yapıldı. Barış görüşmeleri sürerken 12 Mayıs 1797’de Venedik işgal edildi. Avusturya ile barış antlaşması 17 Ekim 1797 tarihinde imzalandı.İtalya seferi sırasında 18 meydan savaşı kazananNapolyon’un Fransa’daki ünü arttı. Bölgeden topladığı vergiler sayesinde Direktuar yönetimine mali kaynak yaratması sayesinde politik olarak da sivrildi.
18 Fructidor Darbesi
İtalya Seferi sürerken Fransa’da 21 Mart 1797’de yapılan seçimlerde oyların çoğunu kraliyetçiler alınca üç direktör 4 Eylül 1797’de ordunun desteği ile bir darbe yaptı; seçimler iptal edildi ve kraliyetçiler tutuklandı. Tarihe “18 Fructidor Darbesi” olarak tarihe geçen bu darbenin gerekçesi olarak Napolyon’un gönderdiği belgeler gösterilmişti.
Mısır Seferi
Napolyon, 1797 yılı sonunda Paris’e döndü. Fransız yönetimi (Direktörler), 1798 yılı başlarında onu İngiltere anakarasının istilasıyla görevlendirdiler. Ancak Napolyon, denizlerde etkili bir üstünlük sağlanmadan böyle bir operasyonun başarı şansı taşımadığını, İngiltere’ye karşı dolaylı bir strateji izlemenin en mantıklısı olduğunu savunmuş ve Mısır’ın işgal edilerek İngiltere’nin Uzakdoğu ticaret yolunun kesilmesini önermiştir. Dışişleri Bakanı Talleyrand ile anlaşıp önerisini Direktuar hükumetine kabul ettirdi ve Fransız donanması 19 Mayıs 1798’de Mısır seferi için yola çıktı.
Ordusuyla Yafa’ya giren Napolyon şehirdeki on bin kadar asker ve sivili kılıçtan geçirdi;[9] 19 Mart’ta Akka Kalesi önüne geldi. Cezzar Ahmet Paşa komutasındaki sert Osmanlı direnişi karşısında bozguna uğradı. Bu yenilgi karşısında Mısır’a geri dönmek zorunda kaldı.Avrupa’da Fransa’nın Koalisyon ordularına yenildiğini haberini alınca ülkesine dönme kararı aldı. Eylül 1799’da ordusunu Mısır’da bırakarak iki küçük gemiyle Fransa’ya döndü.
Devrim Cumhuriyeti’nin Sonu: İmparatorluk
1805 yılının Ekim ayında Fransız-İspanyol birleşik donanmasının Trafalgar Deniz Savaşı’nda İngiliz donanması karşısında yenilmesi üzerine Napolyon, İngiltere yerine onun müttefiklerini dize getirme yolunu seçti. Fransız ordusunu Manş kıyılarından Orta Avrupa’ya yürüten Napolyon, Ulm ve Austerlitz zaferleriyle Avusturya’yı ve Napoli’yi savaş dışı bıraktı.
Eylül 1806’da Prusya ordusunu Jena Muharebesi’nde, hemen ardından da Rus ordularını Friedland Savaşı’nda bozguna uğrattı. Temmuz 1807’de Rus çarı I. Aleksandr’la Tilsit Antlaşması imzalandı ve Rusya savaştan çekilmek zorunda kaldı.
Düşüş Dönemi
Napolyon, bu dönemde kendisine karşı düzenlenen hükümet darbesini bastırdı ve yeni bir ordu kurdu. Ancak 1813 ve 1814’te baskılar arttı ve halk desteği düştü.
Rusya yenilgisi ve içteki karışıklıklar Koalisyon güçlerini cesaretlendirdi. 1813 yılının Ekim ayında Napolyon’un Leipzig Muharebesi’nde uğradığı yenilgi, onu iktidarının sonuna iyice yaklaştırdı.
1814’te düşman orduları Paris kapılarına dayandı. Napolyon imparatorluk tahtını bırakarak Elba Adasına sürgüne gönderildi.
Yüz Gün
Elba Adasından kaçtı ve gizlice Paris’e döndü. Halk desteği tekrar yükseldi. 7 Mart 1815’te ise tahtına geri döndü. Böylece Napolyon ikinci kez tahta çıktı.
Bir ordu topladı ve Belçika’ya saldırdı. Ancak Haziran ayında İngiliz ve Prusya kuvvetleri tarafından Waterloo’da büyük bir yenilgiye uğradı. Paris’e dönünce tahtına ikinci kez veda etmek zorunda kaldı.
Amerika’ya kaçmak istedi, ancak bunu başaramadı ve İngilizlere teslim oldu. İngilizler onu Atlantik’teki Saint Helena’na götürdü.
Son yıllarını bu küçük adada geçiren Napolyon, 5 Mayıs 1821’de 51 yaşındayken Mide Kanseri’nden öldü. Külleri 15 Aralık 1840’ta Paris’e getirilebildi ve Les Invalides’e gömüldü.
Kaynakça: https://www.haberler.com