Tarih, zaman içinde dolaşan birçok hikaye ve efsaneyle doludur. Ancak, bazı şehirlerle ilgili anlatılanlar, tarihsel gerçeklerle pek örtüşmeyen yanlış bilinen efsanelerle doludur. İşte, tarihi olaylarla ilgili yanlış bilinen 10 şehir efsanesi:
1. Pompeii’nin Cinsel Heykellerle Dolu Olması:
Efsane: Pompeii’de keşfedilen antik şehir, erotik sanat eserleri ve cinsel heykellerle doluymuş.
Gerçek: Pompeii’de elbette erotik sanat eserleri bulunmuştur, ancak şehirdeki çoğu eser günlük yaşamı, mitolojik sahneleri ve diğer sanatsal ifadeleri temsil eder. Cinsel içerikli heykeller Pompeii’nin genel sanat koleksiyonunun sadece bir bölümünü oluşturur.
2. Drakula’nın Gerçek Bir Şehirde Yaşamış Olması:
Efsane: Bram Stoker’ın ünlü vampir romanı “Dracula”, gerçek bir kişiden esinlenmiştir ve bu kişi Romanya’nın Transilvanya bölgesindeki Bran Kalesi’nde yaşamıştır.
Gerçek: Dracula efsanesinin esin kaynağı, 15. yüzyılda yaşamış Eflak Prensi Vlad III (Vlad Tepes)’tir. Ancak, Bran Kalesi’nde Vlad’ın hiç yaşamadığı ve romanın yazarının hikayeyi kurguladığı bilinmektedir.
3. Chicago’nun Büyük Yangınına Bir İnekin Sebep Olması:
Efsane: 1871’de Chicago’da başlayan büyük yangının sebebi, bir inektir. İddiaya göre, inek bir çocuğun lambasını devirdi ve yangın böylece başlamıştır.
Gerçek: Yangının asıl nedeni belirlenememiştir, ancak inekle ilgili hikaye tamamen uydurmadır. Yangının muhtemel sebepleri arasında bir ahşap yapıda başlayan bir yangın veya bir çiftçinin tarlasını yakmak amacıyla başlattığı bir ateş yer alabilir.
4. Dublin’in Kuruluşu: Vikinglerin İsim Koyması:
Efsane: Dublin’in adı, Vikinglerin “Dubh Linn” yani “siyah gölet” anlamına gelen bir isim koyduğu zaman ortaya çıktı.
Gerçek: Dublin ismi, İrlanda dilindeki “Dubh Linn” ifadesinden gelir ve “siyah havuz” anlamına gelir. Ancak bu isim, Vikinglerden önce de var olan bir yer ismidir ve Vikingler bu ismi kullanmış olabilirler.
5. Roma İmparatorları’nın “Baş Parmak Kaldırma” Geleneği:
Efsane: Roma İmparatorları, halka konuşma yaparken baş parmaklarını kaldırırlarmış ve bu, Colosseum’daki gladyatör oyunlarında izleyicilere hayatını bağışlama anlamına gelirmiş.
Gerçek: Bu gelenekle ilgili herhangi bir tarihi kayıt veya kanıt bulunmamaktadır. İmparatorlar, konuşmalarında baş parmak kaldırmış olabilirler, ancak bu efsanevi “hayat bağışlama” ritüeli tarihi bir gerçek değildir.
6. Alcatraz’dan Kaçış: Tuzlu Su Odası Efsanesi:
Efsane: Alcatraz Hapishanesi’nden kaçan mahkumlar, tuzlu su odasında hayatta kalmayı başarmışlardır.
Gerçek: 1962’de Alcatraz’dan kaçan mahkumlar, tuzlu su odasında hayatta kalmayı başaramamışlardır. Kaçış hikayesi, bir dizi yanlış bilginin ve spekülasyonun sonucudur. Mahkumların hayatta kalmış olma ihtimali oldukça düşüktür.
7. Londra Kulesi’ndeki Kuşlar ve Kraliyet Güvenliği:
Efsane: Londra Kulesi’ndeki kargaların sayısı azalırsa, Kraliyet ailesi ve Londra Kulesi çökecekmiş.
Gerçek: Bu efsane, 19. yüzyılın sonlarına dayanır ve aslında bir efsanedir. Kargaların Londra Kulesi’nde bulunması, geleneksel bir ritüel olup, kuş sayısıyla ilgili olarak özel bir inanç veya uygulama yoktur.
8. Salem Cadı Mahkemeleri: Cadılar Asılmadı, Yanmadılar:
Efsane: Salem’deki cadı mahkemelerinde suçlu bulunanlar yakılmadı, asıldılar.
Gerçek: Salem Cadı Mahkemeleri sırasında suçlu bulunan 20 kişi asılarak öldürüldü ve hiçbiri yanmış değildir. Bu olaylar, 1692 yılında yaşanan bir dönemin histerisinin sonucudur.
9. Eiffel Kulesi’nin Paris’ten Atılan Bir Havadan Seyirci Tarafından İnşa Edilmesi:
Efsane: Eiffel Kulesi, Parisliler tarafından tepki olarak yapılan bir eserdir ve Fransız mühendis Gustave Eiffel tarafından değil, bir hava gemisi tasarımcısı tarafından inşa edilmiştir.
Gerçek: Eiffel Kulesi, 1889 Paris Dünya Fuarı için Gustave Eiffel tarafından tasarlanmış ve inşa edilmiştir. Tepkiler o dönemde olmuş olabilir, ancak kule şu anda Paris’in sembolüdür.
10. Istanbul’un İsmi Değiştirildiği Efsanesi:
Efsane: Türkiye’nin başkenti olan İstanbul’un ismi, Osmanlı İmparatorluğu’nun sona ermesiyle birlikte değiştirilmiştir.
Gerçek: İstanbul adı, Osmanlı İmparatorluğu’nun sona ermesinden çok önce, 28 Mart 1930 tarihinde resmi olarak değiştirilmiştir. Bu değişiklik, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu sırasında yapılmıştır.
Bu yanlış bilinen şehir efsaneleri, tarihle ilgili hikayelerin zaman içinde nasıl değişebileceğini ve farklı yorumlara açık olduğunu gösterir. Doğru tarihi bilgi ve belgeler, bu efsaneleri aydınlatır ve gerçekleri ortaya çıkarır. Tarihle ilgili hikayelere şüpheci bir bakış açısıyla yaklaşmak, geçmişi daha iyi anlamamıza ve yanlış bilgilerden kaçınmamıza yardımcı olabilir.